Tedavi giderleri zarar görenin sağlığına kavuşması için gerekli tüm giderleri kapsar. (Karademir, Ekinci, İşçilik Alacakları, Seçkin, s 365)
Hangi masraf kalemlerinin tedavi gideri sayılabileceği hususunda önemle belirtilmesi gereken diğer bir husus ise, tedavi amaçlı tıbbi uygulamaların işçiyi tamamen iyileştirmek zorunda olmadığıdır. (Yargıtay 17 HD, 2013/3735 E, 2014/8073 K, 22/05/2014)
Sadece uygulaması itibariyle mevcut tedavi giderlerinin değil; ilerde gerçekleşecek tedavi giderlerinin de talep edilebileceği mutlaktır. (Kaya, Tebliğ, s 28)
Yerleşik Yargıtay içtihatları mucibince İspat edilemeyen tedavi giderlerinin mahkeme tarafından belirlenmesi gerekmektedir.
Gerek halihazırda yapılmış olan, gerekse ilerde yapılacak olan tedavi giderlerinin tespiti her zaman kesin delillerle ispatlanamayabilir. Zarar görenin, sağlık kurumuna giderken kullandığı dolmuş dahi, tedaviye yönelen, zarar görenin sağlığına kavuşmak için yaptığı bir gider olmakla, “tedavi gideri” kapsamında talep edilebilir. Ne var ki dolmuş örneğinde olduğu gibi ulaşım giderinin her zaman belgelendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, mutad olan ve fakat belgelendirilemeyen masrafların da hakim tarafından dikkate alınması gerekmektedir. (Karademir, Ekinci, İşçilik Alacakları, Seçkin, s 365)
Yargıtay 17 HD, 20/01/2015 tarihli,2013/13640 E, 2015/609 K sayılı kararında tedavi giderlerinin hakim tarafından da araştırılması gerekliliğini vurgulamıştır: “… Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 818 sayılı BK.’nun 46/1 maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu hüküm gereğince cismani zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun mal varlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmasının ve dolayısıyla maddi zararın türleri, masraflar çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir. 6098 Sayılı BK.’nun 54. maddesinde de aynı mahiyette bir hüküm getirilmiştir. “Bütün masraflar” deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir. Bu bakımdan zarara uğrayanın işlerini görememesi nedeniyle tutmak zorunda kaldığı yardımcı ya da hasta bakıcı için ödemek zorunda kaldığı giderleri de isteyebilir. Ayrıca tedavi için yapılan ulaşım giderlerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece talep edilen ulaşım ve refakatçi giderlerine yönelik istemin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi olağan hayat tecrübelerine aykırıdır. Bu konuda BK.’nun 50. maddesi yol gösterici nitelikte olup aynı zamanda zararın gerçek miktarını belirleyecek olan hakime de bir görev yüklemektedir. Bu durumda davacıya hastaneler dışında yapılan masraflarını (ulaşım vs. gibi) kanıtlama imkanı tanınmalı, davacının bu giderlerini kanıtlayamaması halinde belgelenemeyen ancak tedaviye bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan ulaşım, refakatçi gideri gibi giderleri yönünden davacının tüm tedavi evraklarının getirtilerek yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre BK.’nun 50. maddesi gereğince olayın özelliği değerlendirilmek suretiyle bu kalem istekler hakkında karar verilmesi gerekirken, taleplerin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”